Farkındayız, yanınızdayız..

Eğitim ve sağlık için farkındalık, dayanışma ve iyilik adına bir aradayız.

Köy Okulları Kütüphane Projelerimiz

Sma Hastalığı Nedir?

Köy okulları, kültür merkezleri, engelsiz eğitim merkezleri ile iletişim kurarak kütüphanelerinde eksik olan envanterleri tamamlamak adına, geleceğimiz olan çocuklarımızın hiçbir ihtiyacı eksik olmasın, eğitimlerini en iyi şekilde tamamlasınlar diyerek çıktığımız bu yolda var gücümüzle ve tamamen gönüllülük esaslı çalışıyoruz. Yayınevleri ile görüşmeler yaparak Ben de Varım Korkma Platformumuz adına indirimler almayı sağladık ve sağlıyoruz. Bağışçılarımız bize ulaşarak indirimli şekilde okullara ihtiyaçlarını direkt yayınevleri aracılığıyla gönderebilmektedirler.

Spinal müsküler atrofi (SMA), kaslarda küçülmeye yol açan bir grup genetik hastalığa verilen addır. SMA, beyin kökü ve omurilikte yer alan sinir hücrelerindeki kayıp sonrası ortaya çıkar. Bu durum sonucu ilgili sinirlerin innerve ettiği kaslarda işlev kaybı görülür ve bu kaslar atrofiye uğrar. SMA hastalığının temel sebebi SMN1 ve SMN2 genlerinde ortaya çıkan değişimlerdir. Bu değişimler sonucunda kişinin motor nöronlarının işlevlerinde bozulmalar görülür. SMN1 geni hastalığa sebep olan asıl gendir. SMN2 geni ise hastalığın ilerleyeceği süreci ve şiddetini belirler.

Çocuk İstismarı !

''Çocuk yalan söyleyemez diyerek söze başlayabiliriz. İstismar gibi travmatik durumlarda da çocuk yalan söylemez.

Kendisini oyun ve resimleriyle ifade eder. Oyunlarında, davranışlarında ve resimlerinde bu konuda ipuçları elde edebiliriz. 

    Cinsel istismara uğramış olan çocuk özellikle erkek yetişkinlerden ve diğer insanlardan korkabilir, gece uykuya dalmada güçlük yaşayabilir, altına kaçırma davranışı sergileyebilir, uykusundan sıçrayarak uyanabilir, aşırı agresif davranış ya da içe kapanma durumu görülebilir. Yeme bozuklukları ve çeşitli davranış bozuklukları gözlemlenebilir. Her davranış bozukluğunun altında farklı nedenler yatar ve bu nedenlerden biri de çocuğun cinsel istismarı olabilir.  İstismar durumunu fark ettiğimizde ya da şüphelendiğimizde uzmanlara ve güvenlik güçlerine ulaşarak çocuklarımızı koruyabiliriz. Çocuklarımıza susmamayı öğretelim, onları dinleyelim ve inandığımızı gösterelim. Çocukla sağlıklı iletişim bize güvenmesini ve anlatmasını sağlar. Çocuk sesini çıkarmalıdır, bunu öğretelim.'' - Psk. Dan. Kübra S. Sözen

''Grup veya kişiler tarafından teknolojik araçların başkalarına zarar vermek veya psikolojik şiddet uygulamak amacıyla tekrarlı olarak kullanılmasıdır.

Peki bu durum neden olur? Yapılan araştırmaları incelediğimizde, siber zorbalık yüz yüze yapılmadığı

için zorbalar kimliklerinin ortaya çıkamayacağını düşünmeleri zorbalık davranışını arttırmaktadır.

Siber zorbalık nedir, çocuklarımızı nasıl koruruz?

   Yüzyüze olmadığı için kişiye doğrudan yapılmadığının düşünülmesi ve mağdur kişinin fiziksel bir zarara uğramaması da zorbalığı arttıran faktörlerden biridir. İntikam almak, arkadaş grubunda veya çevrede itibar kazanmak da göze çarpan diğer zorbalık nedenleridir.

     Zorba ve mağdur profillerini incelediğimizde zorbaların çoğunlukla saldırganca davranışlarının olabildiği, aileleriyle olan iletişimlerinin düşük olabildiği, okul başarılarının ortalamanın altında olabildiği,aynı zamanda madde bağımlılığına sahip olabildikleri, üstünlük veya ilgi ihtiyacını gidermek isteyen, empati kurmakta zorlanan kişiler olduğu görülüyor. Teknolojinin giderek artması siber zorba ve mağdur sayılarını bir hayli arttırmış, %20-30’ları geçen sayılara ulaşmıştır. 

    Çocuklar siber zorbalığa uğradıklarında yaşadıklarını anlamlandıramamakta, yaşadığı mağduriyeti kendi başına çözebileceklerine inanmakta ve ailelerinin sanal ortam ile bağlantısını kesmesinden korkmaları bu durumu kimseye söyleyememe nedeni olarak sayılabilir. Aileler, çocuklara kullandıkları her teknolojinin nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vermesi ve internet kullanırken yaş kriterlerine uygun kullanmaları gerektiği konusunda bilgi vermesi gerekir. Çocuklarla internet dünyasında kullanılan şifrelerin güvenliği ve bu şifrelerin kimseyle paylaşılmayacağı konusunda konuşulmalıdır. ''

- Psk. Dan. Hilal Ergin

AKRAN ZORBALIĞI

NEDİR?

''Akran zorbalığı, bir çocuğun / ergenin bireysel ya da grup olarak kendi yaş grubundaki arkadaş veya arkadaşlarına yönelik sözel, fiziksel ve davranışsal olarak kasıtlı ve sistematik olarak zarar verici davranışlarda bulunmasıdır.

    Eğer çocukta fiziksel yaralanmalar, morarmalar, kızarıklar görürseniz, özellikle okulda kullandığı, giydiği eşyalarda herhangi bir eksiklik, yırtıklık, kırıklık vs durumları oluştuğunda, okul devamsızlığı, okul fobisi, depresif davranışlarda bulunma, özgüven ve akademik başarıda düşüklük, iştahta artma/ azalma, eve kapanma, iletişimden kaçınma, odaklanma problemleri, kaygı ve kaygıya ilişkin problemler, panik bozukluk, uykuya dalmada güçlük ya da aşırı uyuma gibi uyku problemleri, öfke patlamaları, içe kapanma, tırnak yeme, altına kaçırma (özellikle küçük yaş gruplarında) gibi davranış problemleri gözlendiğinde akran zorbalığından şüphelenebiliriz.

Nasıl Baş Edilir?

    Çocuğu suçlamamak, her durumda ve koşulda yanında olunduğunu göstermek değerlidir. Okul psikolojik danışmanı ile görüşülmeli, psikolojik destek alması sağlanmalıdır. ''

Psk. Dan. Kübra S. Sözen

DOĞAL AFET VE ACİL DURUM ANLARINDA

 

“Otizm Tanılı Bireyler ve Çocuklar”

▪ Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

Otizm Spektrum Bozukluğu, doğuştan beynin yapısını veya işleyişini etkileyen aynı zamanda yaşamın ilk yıllarında başta sosyal etkileşimde ve iletişimde yetersizlik; takıntılı ve sürekli seyreden stereotipik davranışlar ile fark edilen nöro-gelişimsel bir farklılıktır. Otizmli bireyler; göz teması kurmaktan kaçınma, monoton bir ses tonuyla söylenenleri tekrar etme, otururken ya da ayakta dururken ileri geri sallanma, kendisine adıyla seslenildiğinde dahi tepki vermeme, rutinlere sıkı sıkıya bağlılık gibi belli başlı tipik belirtilere sahiptirler. Bu kapsamda araştırma verilerine göre günümüzde her 44 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı tahmin edilmektedir. Bu oran en son 6 Şubat’ta yaşanan, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve beraberinde 10 ili etkileyen depremin yaşandığı bölge nüfusuna uyarlandığında ise bu durumdan etkilenen otizmli birey sayısının yaklaşık 300.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.

▪ Peki, yaşanan afet ve acil durum anlarında otizmli bireyler nasıl fark edilebilir?

  Otizmli bireylerin tipik belirtilerinden yola çıkacak olursak otizm tanısı almış olan bir birey dış görünümlerinde onları normal gelişim gösteren bireylerden ayıran belirgin farklılıklara sahip değillerdir. Bu nedenle dışarıdan ilk bakışta bireyin otizm tanılı olduğu anlaşılması güç olabilir. Otizmli birey ancak davranışların dikkatli gözlenmesi ya da karşılıklı etkileşime girilmeye çalışılması halinde fark edilebilmektedir. Yaşanan afet ve acil durum anlarında oluşan kaotik ortam otizmli bireylerin de davranışlarını olumsuz yönde şekillendirmelerine sebep olabilir. Hatta otizmli birey fark edilmez ve davranışları kontrol edilmez ise beklenmedik olası büyük tehlikelere de mahal verilebilir.  

Çünkü, otizmli birey tehlike anını fark etmeyebilir hatta olası bir ihtimal ile fark etmiş olsa dahi bir yardım istemesi gerektiğini bilemeyebilir. Olay anında oldukları yerde donup tepkisiz kalabilir. Kurtarma ekiplerini görünce kaçabilir hatta takıntılı olduğu eşyayı evine girip almak isteyebilir ya da doğal afet öncesi devam ettiği etkinliğe geri dönmek isteyebilir. Bu gibi durumlar, doğal afet ve acil durum anlarında olası tehlikenin artmasına yol açabilmektedir.

▪ O halde otizmli bireylere afet ve acil durum anlarında nasıl yaklaşılmalıdır?

İlgili afet ve acil durum anlarında fark edilen otizmli bireylere karşı yaklaşım şöyle olmalıdır;

  •  Acil durum anında otizmli bir birey ile ilk karşılaşmanızda ona isminizi söyleyerek yaklaşın. Ardından ona nasıl bir yardımda bulunacağınızı açıklayın.
  •  Otizmli birey ile iletişim kurarken mecazdan uzak, kısa, net ve somut ifadeler kullanmaya özen gösterin.
  •  Bireyi kurtarma anında otizmli bireyden bir şey yapmasını istediyseniz, önce siz ona model olun ardından kendisinin yapmasını talep edin.  
  •  Bireye soru sorma ya da herhangi bir yönerge verme halinde adım adım ilerleyin ve farklı yönergeleri art arda söylemekten kaçının.
  •  Yönerge verme halinde olumsuz ifadeler kullanmamaya özen gösterin.
  •  Verilen ani tepkiler otizmli bireyin endişesini arttırır. O yüzden kurtarma sürecini olabildiğince sakin yürütmeye çalışın.
  •  Rutinlerine sıkı sıkıya bağlı olan otizmli birey ve ailelerine yönelik yeni rutinlere alışma süreci içerisinde psiko sosyal destek sağlayın.
  •  

★ Dünyada ve ülkemizde yaşanan çeşitli doğal afet ve acil durumlara karşı fiziksel koşullara yönelik alınan önlemlerin yanında özel gereksinimli birey ve ailelerin afet ve acil durum yönünden bilinçlenmesi de oldukça önemlidir. Bu amaçla geliştirilen “Öğreniyorum ve Sınırlarımı Aşıyorum” projesi özel gereksinimli birey ve aileleri adına farkındalık oluşturmaktadır. Proje otizm, down sendrom veya zihinsel yetersizlik tanısı almış bireylerin doğal afet anlarında afet ve acil durum becerilerinin bireylere öğretimini desteklemek amaçlı oluşturulmuştur. Hazırlanan bu proje içeriği; videolar, sosyal öyküler ve çeşitli eğitim dokümanları ile özel gereksinimli bireye afet ve acil durum becerilerinin öğretimine yönelik bir çeşit yol haritası rolü üstlenmektedir. Bu proje kapsamında; Eskişehir AFAD, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tohum Otizm Vakfı, Makedonya Otizm Bilimsel Topluluğu (MSSA), Türkiye Down Sendromu Derneği (TDSD), Yersis Analiz Modelleme Eğitim Danışmanlık Hizmetleri SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. (Türkiye), Universita Cattolıca del Sacro Cuore (İtalya), Avrupa Down Sendromu Derneği (EDSA) gibi çeşitli kurum ve kuruluşlar proje ortakları listesinde yer almaktadır.

★ Oluşturulan bu farkındalık projesi ile otizmli, down sendrom veya zihinsel yetersizliği olan bireylere afet ve acil durumların ardından oluşan kriz anlarında yalnız kaldıklarında; güvenilir kişilerle iletişim kurma, yardım isteme, güvende kalabilmek adına doğru hareket biçimleri ile tehlikenin geçmesini bekleme gibi becerilerin kazandırılması amaçlanmıştır. Özel çocuklarımızla çalışan tüm öğretmen arkadaşlarım ve özel gereksinimli çocukların anne – babalarının proje ile ilgili kaynaklara aşağıda belirtilen proje linki üzerinden ulaşabilmeleri mümkündür.

Link: http://afadotizmdown.ogu.edu.tr/moodle/

Özel Eğitim Öğrt. Gözde BOZACI

Afet bölgesindeki yerel işletmelerimize nasıl destek olabiliriz?

Yeniden faaliyete geçmeye çalışan, aktif satış yapabilen işletmelerden alışveriş yapabiliriz.

Organik ürünlerden, ev ürünlerine, yemek işletmelerinden kozmetiğe 10 şehrimizde ulaşabileceğiniz tüm aktif işletmelerin instagram sayfaları Ben de Varım Korkma instagram sayfamızda;

instagram.com/bendevarimkorkma

Yetişkinin "Sesini çıkarmadı.", "Rızası vardı." diyerek kabul edilebilir hale getirmek istediği cinsel eylemde ne yaptığını dahi bilmeyen çocuğun rızasına bakılmaz. Çünkü akli olgunluğu oluşmamıştır. 

3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde Plastik Kapak Kampanyasına destek oluyoruz.

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin Plastik Kapak kampanyasına destek oluyoruz, duyuruyoruz, teşvik ediyoruz.

Topladığımız Kapakları TOFD şubelerine, Shell istasyonlarına, Media Markt şubelerine bırakabiliyoruz. Plastik Kapak kampanyası süresiz bir kampanyadır.

Her RENK ve büyüklükte plastik kapakları toplayarak

siz de bir tekerlekli sandalye alımına katkıda bulunun.